Ortopedi ve Travmatoloji uzmanları kalıtsal veya yanlış duruş alışkanlıkları sebebiyle meydana gelmiş olan omurga eğilmeleri ‘‘skolyoz’’, bel ve boyun fıtığı tedavisinde kontrollü yüzme sayesinde yavaşlatılabilir, durdurabilir ve hatta düzeltebilir kanaatine varmışlardır.
Yüzerken bedenimiz yere paralel yani yatay pozisyon alacağından dolayı omurgaya binen yükte ciddi bir azalma olacaktır. Bütün gün düşey olarak ayakta veya oturularak geçirilen zamanlarda omurgaya binen yük nedeniyle vertebra ‘‘omurgadaki her bir disk’’ üzerindeki baskı yer çekiminin de katkısıyla artar. İşte yüzerken yer çekiminin olumsuz etkisini kısmen kaldırmış oluruz ve böylece sinirlerin üzerindeki stres ve baskı büyük ölçüde kalkar.
Yüzme sporu tüm vücut kaslarını organize bir halde çalıştırdığından dolayı diğer sporlardan daha fazla çaba gerektirip hareket sağlayan bir egzersizdir. Bundan dolayı vücutta depolanmış yağların aktif bir şekilde kullanılmasında büyük rol oynar. Bu hareketlilik sayesinde meydana gelen pasifize olmuş birikmiş yağların sirkülasyonun oluşturduğu bol kalori yakımı kötü kolesterolün ortadan kalkmasına ve böylece kolesterolün normal seviyelerde seyretmesine sebep olur.
Yüzme sporu solunum sistemi üzerinde doğrudan etkilidir. Yüzme sırasında oksijen kullanımında artış gözlenmektedir. Alınan nefesin suyun içinde kontrol edilerek tutulması ve yine suyun içinde kontrollü şekilde nefes verilmesi gibi hareketler sayesinde akciğerleri iyi bir şekilde kullanarak nefes kontrolü geliştirilmiş olur. Bu durum sebebiyle astım hastalığı olanlara, solunum sıkıntısı yaşayanlara yüzme önerilmektedir. Solunum gelişince, kalp vücuda daha düzenli kan pompalar, beyin ve diğer organlara, dokulara oksijen salınımı artar.
Yüzme sporu fiziksel bir aktivite olarak, kemik, kas ve eklem rahatsızlıkları için ideal bir çözümdür. Kas ve eklemlerin su içinde, diğer organlara ve omurgaya baskı hissettirmeden uyumlu şekilde çalışması sağlanır. Eklem iltihabı ağrıları, sırt ağrıları, eklem ağrıları, gibi ağrıların yok edilmesinde, sıcak veya ılık suda yüzmek bu hastalığı çeken hastalara yardımcı olabilmektedir.
Yüzmeye yeni başlayacak olan bireyler; el ve ayaklarını tam manasıyla kullanmayı bilmedikleri ve suyla oynayamadıkları için direk olarak suyun dibine batacaklarını düşünürler. Denizin veya havuzun tabanına kadar, birey kendi istemedikçe, içerisinde bulunduğu suyun dibine batmasına olanak yoktur. Suyun içinde olup da, üzerinde batmadan durmanın ilk kuralı rahat ve özgüvenli olmaktır.
Mesela su üzerinde duran bir dubanın görevi her şeyden önce batmamaktır, duba batar gibi olur fakat hemen sonra tekrar geri çıkar ve her yöne doğru salınabilir, gidebilir ama asla batmaz.
Akciğerlerimizin ve diğer organlarımızın içinde daimi olarak her zaman hava mevcuttur, bu oksijen, suyun kaldırma kuvveti sayesinde vücudun suda batmamasına neden olur.
Yüzmeye yeni başlayacak olan bireyler önce, kendilerini psikolojik ve ruhsal açıdan yüzmeye hazırlamalı daha sonra ise yüzmenin temel kurallarını öğrenip eylemine geçmek için profesyonel uzman bir eğitmenden destek almalıdırlar.
Sign up to receive weekly deals, valuable information and more.